Fresh psychedelia from Istanbul!
Lalalar offer future-nostalgia through heavy basslines, clubby rhythms, vocals, guitars and samples from the legacies of Anatolia. Formed in 2019, they are back in September with a new album on Les Disques Bongo Joe after setting European stages on fire with the release of their first LP in 2022.
Their roots are in Anatolian poetry and sounds, but their focus is on club-oriented, uncompromising rock. Istanbul has always been a melting pot of political energy, social furore, and intense musical progression; a hotbed of riotous sounds and artists looking for new outlets and sound; a bi-product of youth culture who have been living under the rule of Erdoanfor almost a decade. It’s from these streets that Lalalar came to fruition, radicals in terms of their political ideology; outspoken, ideological, and full of energy, ripe for the dancefloor.
Konserler, DJ setleri, stand-up gösterileri, tasarımcı standları, tadım etkinlikleri, oyunlar, workshoplar ve daha birçok içerik bu festivalde seni bekliyor!
70’lerin arabesk ruhunu modern bir yaklaşımla buluşturan, sinematik retro baslar, elektronik beat’ler, özgün vokaller ve güçlü kirli gitarları Anadolu ezgileriyle harmanlayan Lalalar. Müzik tarihine kazınmış kült oluşumlardan Cartel ve Karakan’ın kurucularından, Anadolu pop ve Türkçe psikedelik müziğini kendine özgü tarzıyla baştan yaratan setleriyle Kabus Kerim. İzmirli yetenekli prodüktör Yiğit Boyunağa ve Rene resident DJ’leri Caciki ve Alive Rene’de Bir Gün’ün müziğinden sorumlu olacak. Bir önceki “Rene’de Bir Gün”ün açılışını yapan Kaan Sezyum’u doğaçlama mizah gösterisiyle yine bahçede konuk edeceğiz. Bu arada dilediğiniz zaman etkinliklere ve stantlara göz atabilir, workshoplara katılabilirsiniz.
Topukları gazdan çekmeyenlere duyurulur: Lalalar 18 Ekim’de Babylon’da!
Ali Güçlü Şimşek, Barlas Tan Özemek ve Mehmet Alican İpek’ten oluşan Lalalar; 2019’un Şubat ayında yayımladıkları “İsyanlar” teklisiyle yerli psikedelik müzik sahnesine hızlı bir giriş yaptı. 70’lerin arabesk ruhunu fütüristik bir yaklaşımla bugüne taşıyan grup; sinematik retro basları, elektronik beatleri, özgün vokalleri ve güçlü kirli gitarları ile Anadolu ezgilerinin nostaljik ögeleriyle buluşturduğu bir sound’a sahip. İlk konserini Ocak 2019’da Babylon’da veren Lalalar, zaman içinde canlı performansıyla da festival favorisi tanımının hakkını veren gruplardan birine evrildi; Roskilde, Le Guess Who?, Trans Musicales gibi Avrupa’nın köklü müzik buluşmalarında sahne aldı.
Mayıs 2022’de Bi Cinnete Bakar isimli ilk albümünü yayımlayan grup, arayı çok açmadan Eylül 2023’te ikinci albümünü dinleyici ile buluşturdu. Üçlünün topukları gazdan çekmediği En Kötü İyi Olur; İstanbul sokaklarının hâletiruhiyesini deşifre eden şarkılardan oluşuyor. Nitekim yaptıkları hem sokağın hem parıltılı kulüplerin müziği. Haylaz, başına buyruk ve söyleyecek çok şeyleri var ama en önemlisi, kendilerinin de onlara eşlik eden herkesin de iyi vakit geçirdiğinden emin olmadan kontak kapatmaya niyetleri yok.
FREE CONCERT
This Turkish band delivers a powerful and highly danceable live performance from their cocktail shaker of electronic punk, new wave and disco psychedelia. The foundation of their most recent work is a fusion of styles, with a taste for synthesisers and traditional Turkish instruments. Arabian disco, post-funk guitars, industrial music and various international audio influences are the cherry on top.
Istanbul powerhouse trio and Kinshasa sonic pioneers ! meet on stage for a special night in Bucharest, on October 5 at Control Club.. The show is part of a series of events marking Control Club’s 16th anniversary.
After setting European stages on fire with the release of their first LP in 2022, return with “En Kötü Iyi Olur”, an album that reflects their image: edgy, independent, political, and tremendously effective. With their roots in Anatolian poetry and sounds, but their focus on a club-oriented, uncompromising rock, Lalalar has not given up and is once again ready to turn everything upside down.
With their fresh psychedelic tunes straight from Istanbul, Lalalar will merge with the delightful out of space rhythms of our beloved friends from Wrong Time Wrong Planet to mark the first concert of the new season in Atelier.
Nakon malo više od dve godine turski psihodelični trio Lalalar vraća se u Beograd da napravi još jedan koncert za pamćenje!
Upišite datum 3. oktobar u mobilne telefone ili mentalne mape, a mesto održavanja ove izuzetno plesne žurke je Zappa Baza. Ako volite bendove kao što su Gaye Su Akyol, Altın Gün ili YinYin, onda Lalalar naprosto ne smete da propustite.
Lalalar je osnovan 2019. u Istanbulu i može se reći da im je život i svakodnevnica u tom
megalopolisu, pogotovo u Erdoganovo doba, glavni izvor inspiracije. U svom neobičnom
muzičkom izrazu nude nostalgiju iz budnosti kroz zarazne bas linije, višeslojnu elektroniku, koketne gitare i vešto probrane motive iz bogatog arhiva rodne im Anatolije. Njihova muzika je glasna, ideološka i puna energije, savršena za plesni podijum. Drugim rečima, “stvaraju muziku koja vas tera na razmišljanje dok plešete.” U svojih pet godina postojanja, osim što su poznati po intenzivnom turnejama, izbacili su dva albuma, oba za švajcarski underground label Les Disques Bongo Joe. Poslednji od njih, “En Kötü Iyi Olur”, svetlo dana je ugledao u septembru prošle godine i ovom će prilikom biti promovisan u Zappa Bazi. Dan ranije bend će takođe u organizaciji Hengtajma nastupiti u zagrebačkom Vintage Industrial Baru.
Nakon malo više od dvije godine turski psihodelični trio Lalalar vraća se u Zagreb napraviti još jedan koncert za pamćenje.
Lalalar sono tornati con un nuovo album su Les Disques Bongo Joe! Dopo aver infiammato i palchi europei con l’uscita del loro primo LP nel 2022, l’onnipotente band turca ritorna con En Kötü Iyi Olur, un album che rispecchia la loro immagine: tagliente, indipendente, politica e tremendamente efficace.
Con le loro radici immerse nella poesia e nei suoni anatolici, ma con un focus verso i club e il rock intransigente, i Lalalar non mollano la presa e ancora una volta sono pronti a sconvolgere tutti. L’intero album è atteso per l’8 settembre, ma noi siamo felici di condividere con voi oggi il primo singolo intitolato Hem Evimsin Hem Cehennemim!
Le strade di Istanbul sono da sempre un miscuglio incredibile di fermento politico, furore sociale e forte progresso in ambito musicale. Un focolaio di suoni tumultuosi e artisti che ricercano nuovi risultati e sonorità; un sottoprodotto di cultura giovane che ha vissuto sotto il governo di Erdoan per quasi un decennio. È da queste strade che la band Lalalar si è concretizzata. Gli “attivisti-elettronici” alternativi Ali Güçlü, Barlas Tan Özemek e Alican Ipek sono dei radicali in termini di ideologie politiche e sonorità; schietti, ideologici e pieni di energia, maturi per la pista da ballo.
Il primo singolo Hem Evimsin Hem Cehennemim ricava sonorità dalla tradizione classica turca e medio orientale prima di trasformarsi in una hit fatta su misura per i club e i palchi più in voga.
Tra l’amore e la dipendenza, la canzone riflette sulla difficoltà delle relazioni intense. Con una linea di basso incredibile, un riff tagliente e uno stile vocale che mescola rap e canto, nessuno rimane indifferente, il pezzo è creato per coloro che ballano in tutto il mondo. Il suo ritmo infettivo e il suono potente imposta il tono per il resto dell’album.
En Kötü Iyi Olur uscirà l’8 settembre, ma si può già scaricare il primo singolo Hem Evimsin Hem Cehennemim e tutte le altre informazioni necessarie seguendo il link sottostante. L’intero album sarà rivelato nei prossimi mesi.
Kantig, unabhängig, politisch und ungeheuer tanzbar. Lalalar funktionieren Psychadelic-Rock und cluborientierte Beats zu ihrem Werkzeug des Protests um. Auf ihrem neuen Album „En Kötü Iyi Olur” bündeln sie anatolische Poesien, nostalgische Klangwelten, gebrochene Vocals sowie aufsässige Gitarren miteinander und transportieren die Frustration und Auflehnung einer ganzen Generation. Punkig, unverblümt und voller energetischer Botschaften kitzeln sie die lebensbejahende Kraft aus ihren Zuhörenden und den Wunsch nach einem liebevollen „Wirgefühl“.